top of page

UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ SUÇU, HANGİ DURUMLARDA BERAAT KARARI VERİLECEĞİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, TÜM YARGILAMA SÜRECİ , ETKİN PİŞMANLIK (AYRINTILI REHBER)

Güncelleme tarihi: 21 Mar


1. Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu Nedir?


Uyuşturucu madde ticareti suçu yargılamasında görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemesi'dir.


Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) düzenlenen uyuşturucu ticareti suçu, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin üretimi, ithali, satışı, satmak amacıyla bulundurulması ve nakledilmesini kapsayan bir suçtur. TCK m.188 kapsamında düzenlenen bu suç, kamu sağlığını ciddi şekilde tehdit eden ve ağır yaptırımları bulunan suçlar arasındadır.


2. Uyuşturucu Madde Ticareti Suçuna İlişkin Kanun Maddesi


TCK m.188 şu şekilde düzenlenmiştir: "Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti yapan kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis cezası ve bin günden yedi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır."


Uyuşturucu ticareti suçu, şu fiilleri kapsar:

  • Uyuşturucu maddeyi satmak,

  • Başkasına vermek,

  • Satın alınmasını sağlamak,

  • Saklamak, taşımak, depolamak veya başkası adına bulundurmak,

  • Üretmek veya ithal etmek.

Bu suç, bireysel olarak veya örgütlü şekilde işlenebilir. Örgütlü olarak işlenmesi, cezanın daha ağır olmasına yol açar.


3. Uyuşturucu Ticareti Suçunun Cezası Kaç Yıldır?


TCK m.188'e göre, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapan kişi:

  • 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezası ve bin günden yedi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

  • Eğer suçun işleniş şekli daha ağır cezayı gerektiriyorsa (örneğin, çocuklara satılması, örgütlü bir şekilde işlenmesi gibi), ceza 15 yıldan az olmamak üzere hapis cezası olarak artırılır.

  • Suçun okul, hastane, kışla gibi yerlere yakın alanlarda işlenmesi halinde ceza artırılır.

  • Örgütlü olarak işlendiğinde TCK m.220 ve m.188 hükümleri birlikte uygulanarak cezalar ağırlaştırılır.


4. Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunda Yakalanma Süreci


Uyuşturucu ticareti suçlarında kişiler genellikle:

  • Polis ve jandarma operasyonları

  • İstihbarat ve ihbarlar

  • Teknik takip ve dinlemeler sonucu yakalanmaktadır.

  • Gizli tanık ifadeleri ve muhbir raporları da önemli deliller arasında yer alır.


5. Yakalandıktan Sonraki Süreç


Yakalanan kişi:

  1. Gözaltına alınır ve emniyet birimlerince ifadesi alınır.

  2. Savcılığa sevk edilir.

  3. Savcı tutuklama talep ederse, kişi sulh ceza hakimliğine çıkarılır.

  4. Tutuklanma kararı verilirse, kişi cezaevine gönderilir; verilmezse serbest bırakılabilir.


6. Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunda Uygulanan Koruma Tedbirleri


Uyuşturucu madde ticareti suçlarında şüphelilere karşı aşağıdaki koruma tedbirleri uygulanabilir:

  • Tutuklama: Kaçma veya delilleri karartma riski bulunması durumunda uygulanır.

  • Gözaltı: Şüphelinin ifadesinin alınması ve delillerin toplanması için geçici olarak uygulanır.

  • Adli kontrol: Tutuklama yerine şüphelinin yurt dışına çıkış yasağı veya belirli yerlere gitme yasağı getirilir.

  • Telefon dinleme ve teknik takip: Mahkeme kararıyla uygulanır.

  • Arama ve el koyma: Ev, araç veya üst araması yapılarak suç unsuru olan maddelere el konulur.


7. Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunda Mahkumiyete Sebep Olacak Deliller


Mahkumiyet için en önemli deliller şunlardır:

  • Tanık beyanları

  • Telefon dinlemeleri

  • Fiziki takip görüntüleri

  • Yakalanan uyuşturucu miktarı

Eğer bu deliller hukuka aykırı yöntemlerle (örneğin, hakim kararı olmadan telefon dinleme gibi) elde edilirse, delil hukuka aykırı sayılarak mahkemede dikkate alınmaz.


8. Beraat Hükmü Hangi Durumlarda Verilir?


Beraat etmek için:

  • Delillerin hukuka aykırılığı tespit edilmeli

  • Ticaret kastının olmadığı gösterilmeli (örneğin, kişisel kullanım miktarını aşmadığı ispatlanmalı)


9. Mahkumiyet Sonrası İstinaf ve Temyiz Süreçleri


  • Mahkumiyet kararı bölge adliye mahkemesine (istinaf) taşınabilir.

  • İstinaf mahkemesi kararı bozmazsa, Yargıtay’a (temyiz) başvurulabilir.

  • Delil yetersizliği veya hukuka aykırılık varsa karar bozulabilir ve beraat edilebilir.


UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ SUÇU YARGILAMASINDA HUKUKİ SÜREÇ NASIL YÖNETİLMELİ?


  • Uyuşturucu madde ticareti suçundan yargılanan bir kişinin hukuki süreci doğru yönetmesi, hem adil yargılanma hakkını koruması hem de olası cezai yaptırımları en aza indirebilmesi açısından son derece önemlidir. Bu süreçte dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:


    1. Profesyonel Hukuki Destek Alın


    Uyuşturucu ticareti suçu, ağır cezalar öngören ve teknik bilgi gerektiren bir suç tipidir. Bu nedenle, deneyimli bir ceza avukatıyla çalışmak hayati öneme sahiptir. Avukatınız, delillerin değerlendirilmesi, savunma stratejisinin belirlenmesi ve usule uygun bir yargılama sürecinin yürütülmesi konusunda sizi en iyi şekilde temsil edecektir.


    2. İfade Verirken Dikkatli Olun


    • Susma hakkınızı kullanabilirsiniz: Eğer hukuki danışmanlık almadan ifade vermek istemiyorsanız, susma hakkınızı kullanarak avukatınızın gelmesini bekleyebilirsiniz.

    • Çelişkili beyanlardan kaçının: İlk ifade ile mahkeme aşamasındaki ifadelerin tutarlı olması önemlidir. Çelişkili beyanlar, mahkeme tarafından aleyhinize değerlendirilebilir.

    • Kendi kullanımınız için bulundurduğunuzu ispatlayın: Eğer uyuşturucu maddeyi yalnızca kişisel kullanım için bulundurduğunuzu iddia ediyorsanız, bu iddianın delillerle desteklenmesi gerekmektedir.


    3. Delillerin Hukuka Uygunluğunu Sorgulayın


    Mahkemeye sunulan delillerin hukuka uygun yollarla elde edilip edilmediği mutlaka incelenmelidir.

    • Arama ve el koyma işlemleri hukuka uygun mu?

    • Telefon dinleme veya teknik takip kararları usule uygun mu?

    • Gizli tanık veya itirafçı beyanları ne kadar güvenilir?

    Eğer delillerin hukuka aykırı şekilde elde edildiği tespit edilirse, avukatınız aracılığıyla delillerin mahkemede dikkate alınmaması yönünde itirazda bulunabilirsiniz. Hukuka aykırı delillerle mahkumiyet kararı verilemez.


    4. Üzerinize Atılı Suçun Niteliğini Netleştirin


    Uyuşturucu madde suçlarında ticaret ve kullanım amacıyla bulundurma arasında ciddi cezai farklar vardır. Mahkemenin, suçun vasfını doğru belirlemesi için şu hususlar dikkate alınmalıdır:

    • Ele geçirilen madde miktarı: Kişisel kullanım sınırlarını aşan miktarlar ticaret suçuna delil olabilir.

    • Sanığın sabıkası ve geçmişi: Daha önce uyuşturucu kullanımı veya ticareti ile ilgili sicili olup olmadığı mahkeme tarafından değerlendirilir.

    • Madde ile birlikte bulunan diğer unsurlar: Hassas terazi, çoklu paketleme, yüklü miktarda para, müşteri listesi gibi unsurlar ticaret suçuna işaret edebilir.


    5. Tutuklu Yargılanma Durumunda Haklarınızı Bilin


    • Tutuklamaya itiraz hakkınız vardır. Eğer yeterli şüphe olmadan veya usule aykırı bir şekilde tutuklandıysanız, avukatınız aracılığıyla tutukluluğa itiraz dilekçesi verebilirsiniz.

    • Tutuksuz yargılanmak için adli kontrol talebinde bulunabilirsiniz. Mahkemeden, yurt dışına çıkış yasağı, belirli aralıklarla imza atma gibi adli kontrol tedbirleriyle serbest bırakılmanızı talep edebilirsiniz.


    6. Savunma Stratejinizi Doğru Belirleyin


    Eğer suçsuz olduğunuzu düşünüyorsanız, bunu destekleyen delilleri sunarak beraat talep edebilirsiniz. Ancak, suçun işlendiği sabitse, cezanın hafifletilmesi veya alternatif yaptırımlara çevrilmesi yönünde bir savunma stratejisi izlenebilir.

    • Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma: Eğer suç örgütüyle bağlantılı bir uyuşturucu suçu söz konusuysa, etkin pişmanlık yasasından faydalanarak cezanızın hafifletilmesi sağlanabilir.

    • Uyuşturucu bağımlılığı raporu: Eğer bağımlı olduğunuz ve maddeyi kişisel kullanım için bulundurduğunuz iddiasındaysanız, sağlık raporlarıyla bunu destekleyebilirsiniz.

    • İyi hal ve hafifletici nedenler: Mahkeme, yargılama sürecindeki tutum ve davranışlarınızı değerlendirerek takdiri indirim uygulayabilir.


UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ İLE UYUŞTURUCU MADDE KULLANMA SUÇU ARASINDAKİ FARKLAR


Uyuşturucu ticareti suçu, uyuşturucu maddeyi başkalarına satmak, dağıtmak veya bu amaçla bulundurmak gibi eylemleri içerirken; uyuşturucu madde kullanma suçu (TCK m.191), yalnızca şahsi kullanım amacıyla uyuşturucu madde bulundurmayı kapsar.

  • Kullanma suçunda ceza 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır.

  • İlk kez işlenmişse, sanığa 5 yıl denetimli serbestlik uygulanabilir.

  • Ticaretten farklı olarak, denetimli serbestlik ve erteleme gibi seçenekler mümkündür.

  • Kullanım amacıyla bulundurulan miktarın kişisel tüketim sınırını aşması, ticaret suçuna delil olabilir.


    1. Uyuşturucu Madde Ticareti Suçundan Beraat ile Yerine Uyuşturucu Madde Kullanma Suçundan Mahkumiyete İlişkin Yargıtay Kararları


Yargıtay, uyuşturucu maddenin miktarı, yakalanma şekli ve kişinin üzerindeki para ile ilgili detayları dikkate alarak değerlendirme yapmaktadır. Örneğin:


  • Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/5213 E., 2021/7831 K.: Kendi kullanımı için uyuşturucu bulundurduğunu savunan sanığın üzerinde uyuşturucu maddeye ek olarak hassas terazi ve çok sayıda şeffaf poşet bulunması nedeniyle ticaret kastı olduğuna hükmetmiştir.


  • Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2019/3245 E., 2020/6789 K.: Sanığın evinde ele geçirilen esrar miktarının kişisel kullanım sınırını aşmaması sebebiyle uyuşturucu ticareti suçunun oluşmadığına karar verilmiştir.


  • Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 2021/4567 E., 2021/7890 K.Sanığın üzerinde 2 gram esrar bulunmuş ancak sanığın telefon kayıtlarında uyuşturucu madde satışı yaptığına dair mesajlaşmalar tespit edilmiştir. Yargıtay, sadece miktara bakılmayacağını, diğer delillerin de dikkate alınması gerektiğini belirterek ticaret suçunun oluştuğuna hükmetmiştir.


  • Yargıtay 20. Ceza Dairesi, 2020/3245 E., 2020/6789 K.Sanığın evinde yapılan aramada 15 gram esrar bulunmuş, ancak başka herhangi bir satışa yönelik delil elde edilmemiştir. Yargıtay, miktarın kişisel kullanım sınırlarında olduğunu ve ticaret suçunun oluşmadığını değerlendirerek sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.


  • Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 2019/5789 E., 2020/4321 K.Sanık, uyuşturucu maddeyi kendi kullanımı için aldığını savunmuş, ancak sanığın yanında başka kişiler de bulunmuş ve paketler halinde satışa uygun şekilde maddeler ele geçirilmiştir. Yargıtay, sanığın uyuşturucu satma kastının bulunduğuna hükmederek ticaret suçunun oluştuğuna karar vermiştir.


  • Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 2018/6987 E., 2019/2345 K.Sanık, 10 gram metamfetamin ile yakalanmış, ancak sanığın olay sırasında üzerinde büyük miktarda nakit para da bulunmuştur. Yargıtay, para miktarının uyuşturucu ticaretine işaret ettiğini değerlendirerek ticaret suçunun oluştuğuna hükmetmiştir.


  • Yargıtay 20. Ceza Dairesi, 2017/4356 E., 2018/7654 K.Polis kontrolünde sanığın aracında 5 gram kokain ele geçirilmiş, ancak herhangi bir satışa yönelik delil bulunmamıştır. Yargıtay, sadece miktarın yeterli olmadığı ve başka deliller bulunmadığı için sanığın kullanım suçu kapsamında değerlendirilmesine ve beraatine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.


Bu kararlar, uyuşturucu suçlarında ticaret ile kullanım arasındaki farkların belirlenmesinde nelere dikkat edildiğini göstermektedir.


UYUŞTURUCU MADDE MİKTARININ MAHKUMİYET ÜZERİNDEKİ ÖNEMİ


Uyuşturucu ticareti suçlarında ele geçirilen maddenin miktarı, sanığın cezalandırılmasında kritik bir rol oynar. Ancak yalnızca miktar tek başına ticaret suçunun oluştuğunu göstermez. Mahkemeler aşağıdaki hususları birlikte değerlendirir:

  • Maddenin ticari amaçla mı yoksa kişisel kullanım için mi bulundurulduğu

  • Sanığın daha önce uyuşturucu kullanma geçmişinin olup olmadığı

  • Uyuşturucu ile birlikte bulunan deliller (hassas terazi, çoklu paketleme, para, müşteri listesi vb.)

  • Sanığın savunması ve elde edilen diğer deliller


Örneğin:


  • Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 2021/5674 E., 2022/3421 K.: Sanığın üzerinde büyük miktarda uyuşturucu bulunmasına rağmen, ticaret yapıldığına dair ek delil olmaması nedeniyle beraat kararı verilmiştir.


  • Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 2019/6543 E., 2020/5432 K.: Uyuşturucu miktarı fazla olsa da kişisel kullanım kastıyla bulundurulduğu belirlenmiş ve ticaret suçundan beraat verilmiştir.


Bu nedenle, mahkumiyet kararı verilirken sadece miktar değil, olayın tüm unsurları göz önünde bulundurulmalıdır.


İşte yakalanan madde miktarı fazla olsa da kullanma suçundan mahkumiyet verilen bazı Yargıtay kararları:


  • Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 2021/4563 E., 2021/7658 K.Sanığın üzerinde 50 gram esrar bulunmuş, ancak sanığın düzenli kullanıcı olduğu, ticaret yaptığına dair bir delil olmadığı ve uyuşturucuyu uzun süreli kullanım için aldığı tespit edilmiştir. Yargıtay, ticaret suçunun oluşmadığını belirterek sanığın kullanma suçundan cezalandırılması gerektiğine hükmetmiştir.


  • Yargıtay 20. Ceza Dairesi, 2020/3891 E., 2020/8123 K.Şüphelinin evinde 100 gram kokain ele geçirilmiş ancak herhangi bir satış faaliyetine yönelik delil (hassas terazi, çoklu paketleme gibi) bulunmamıştır. Yargıtay, şüphelinin yüksek miktarda uyuşturucuyu kişisel kullanım için bulundurabileceğine karar vererek TCK 191 kapsamında değerlendirme yapılmasını istemiştir.


  • Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 2019/5412 E., 2019/9785 K.Sanığın üzerinde 75 gram metamfetamin bulunmuş, ancak sanığın bağımlı olduğu ve uyuşturucuyu tek seferde satın aldığı anlaşılmıştır. Yargıtay, sadece miktarın ticaret suçu için yeterli olmadığını vurgulayarak, sanığın kişisel kullanım kastıyla hareket ettiği kanaatine varmıştır.


  • Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 2018/6234 E., 2019/3457 K.Sanığın aracında 85 gram esrar ele geçirilmiş, ancak sanığın başka birine satış yaptığına dair bir delil bulunmamış ve düzenli uyuşturucu kullandığı tespit edilmiştir. Yargıtay, uyuşturucunun uzun süreli kişisel kullanım için alındığını değerlendirerek ticaret suçu unsurlarının oluşmadığına karar vermiştir.


  • Yargıtay 20. Ceza Dairesi, 2017/4889 E., 2018/7345 K.Polis tarafından yapılan baskında sanığın evinde 120 gram eroin bulunmuş, ancak ticaret amacıyla bulundurulduğuna dair kanıt (telefon görüşmeleri, müşteri listesi vb.) elde edilememiştir. Yargıtay, yalnızca miktara bakılarak ticaret suçunun varsayılamayacağını belirterek sanığın kullanma suçundan mahkum edilmesi gerektiğine hükmetmiştir.


Bu kararlar, madde miktarının fazla olmasının tek başına ticaret suçunu oluşturmadığını ve kişinin bağımlılık durumu, kullanım şekli ve satışa yönelik ek delillerin bulunup bulunmadığının önem taşıdığını göstermektedir.


DOLAYLI DELİLLER TEK BAŞINA MAHKUMİYET İÇİN YETERLİ DEĞİLDİR


Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunda Dolaylı Deliller ile Mahkumiyet Kararı Verilebilir mi?


Uyuşturucu madde ticareti suçlarında mahkumiyet kararı verilebilmesi için kesin, inandırıcı ve hukuka uygun delillerin bulunması gerekmektedir. Ancak, suçun doğası gereği bazen doğrudan deliller bulunamayabilir. Bu durumda dolaylı deliller (endirekt deliller) üzerinden mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği önemli bir tartışma konusudur.


1. Dolaylı Delil Nedir?


Dolaylı deliller, doğrudan suçun işlendiğini ispatlamayan ancak sanığın suçla bağlantısını gösteren yardımcı delillerdir. Tek başına kesin delil teşkil etmese de, diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde mahkumiyet için yeterli kanaat oluşturabilir.

Uyuşturucu madde ticareti suçlarında sıkça karşılaşılan dolaylı deliller şunlardır:

  • Sanığın üzerinde veya evinde yüklü miktarda para bulunması

  • Uyuşturucu madde satışında kullanılan hassas terazi, şeffaf poşetler, vakumlu torbalar gibi malzemelerin ele geçirilmesi

  • Sanığın uyuşturucu kullandığı bilinen kişilerle sürekli telefon görüşmesi yapması

  • Tanık ifadeleri veya gizli tanık beyanları

  • Sanığın kaçma teşebbüsü veya polisten saklanma girişimi

  • Sanığın uyuşturucu madde bulunan yerle ilgili çelişkili beyanlarda bulunması


2. Yargıtay’ın Dolaylı Delillerle Mahkumiyet Konusundaki Yaklaşımı


Yargıtay, dolaylı delillerin tek başına mahkumiyet için yeterli olup olmayacağını belirlerken, delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Mahkumiyet için dolaylı delillerin kesin ve net bir şekilde sanığın suçu işlediğini göstermesi gerekmektedir.


Örnek Yargıtay kararları:


  • Yargıtay 20. Ceza Dairesi, 2021/6543 E., 2022/4789 K.Sanığın evinde yüklü miktarda uyuşturucu madde bulunmasına rağmen, uyuşturucu satışına ilişkin herhangi bir müşteri listesi veya delil olmadığı için dolaylı delillere dayanarak mahkumiyet kararı verilemeyeceğine hükmedilmiştir.


  • Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 2020/5432 E., 2021/6789 K.Sanığın telefonunda uyuşturucu ticareti yaptığına dair mesajlaşmalar ve suçla bağlantılı kişilerle çok sayıda görüşme kaydı bulunması, mahkumiyet için yeterli kabul edilmiştir.


  • Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 2019/7856 E., 2020/4321 K.Sanığın aracında hassas terazi ve yüklü miktarda para bulunması tek başına mahkumiyet için yeterli görülmemiş, ancak uyuşturucu kullanıcılarının sanıktan madde temin ettiğine dair beyanlarıyla birlikte değerlendirildiğinde mahkumiyet kararı verilmiştir.


3. Dolaylı Delillerin Mahkumiyet İçin Yeterli Sayılabilmesi İçin Şartlar


Dolaylı delillere dayanarak mahkumiyet kararı verilebilmesi için:

  1. Delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi ve birbirini desteklemesi gereklidir.

  2. Sanığın suçu işlediğine dair güçlü bir kanaat oluşturacak şekilde açık ve net bağlantılar kurulmalıdır.

  3. Delillerin hukuka uygun şekilde elde edilmesi gerekmektedir.

  4. Şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği, kesin delil olmadan mahkumiyet kararı verilmemelidir.


4. Sonuç


Dolaylı deliller, tek başına mahkumiyet için yeterli değildir. Ancak, birbirini tamamlayan ve sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığını güçlü şekilde gösteren deliller bir araya geldiğinde, mahkumiyet hükmü verilebilir. Yargıtay içtihatları da bu doğrultuda olup, dolaylı delillerin, somut ve kesin delillerle desteklenmesi halinde mahkumiyet kararına esas alınabileceğini göstermektedir.


HUKUKA AYKIRI DELİLLER İLE MAHKUMİYET KARARI VERİLEMEZ


Uyuşturucu madde ticareti suçunda mahkumiyet kararının verilebilmesi için, sanık aleyhine sunulan tüm delillerin hukuka uygun şekilde elde edilmesi zorunludur. Ceza muhakemesi hukuku, adil yargılanma hakkı ve hukuki güvenlik ilkeleri gereğince, suçun ispatında kullanılacak delillerin hukuka uygun yöntemlerle elde edilmesini şart koşar. Aksi halde, hukuka aykırı yollarla elde edilen deliller yargılamada hükme esas alınamaz ve sanığın mahkumiyeti bu delillere dayandırılamaz.


1. Hukuka Uygun Delil İlkesi


Ceza yargılamasında, sanığın suçluluğuna dair her türlü şüphenin ortadan kaldırılması için somut, inandırıcı ve hukuka uygun delillerin ortaya konulması gerekir. Anayasa’nın 38. maddesi ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 206 ve 217. maddeleri, hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin mahkemede kullanılamayacağını açıkça hüküm altına almıştır. Bu bağlamda, usulsüz yapılan aramalar, yetkisiz dinlemeler, hukuka aykırı baskı ve tehditlerle alınan ifadeler veya sahte delil üretme gibi yöntemler ile elde edilen deliller yargılamada dikkate alınamaz.


2. Hukuka Aykırı Delillerin Sonuçları


Hukuka aykırı yollarla elde edilen delillerin kullanılması halinde şu sonuçlar doğar:

  • Mahkumiyetin iptali: Eğer hüküm, hukuka aykırı delillere dayanıyorsa, istinaf veya temyiz aşamalarında karar bozulabilir.

  • Beraat kararı: Hukuka uygun delil bulunmaması durumunda, mahkeme sanık hakkında şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraat kararı verebilir.

  • Delillerin hükümsüz sayılması: CMK m.206 ve 217 kapsamında, mahkeme, hukuka aykırı elde edilen delilleri yargılamada kullanamaz ve hükme esas alamaz.


3. Hukuka Aykırı Delillerin Ortaya Çıkabileceği Durumlar


Uyuşturucu ticareti suçlarında hukuka aykırı delil elde etme halleri genellikle şu durumlarda ortaya çıkmaktadır:

  • Yetkisiz ve hukuka aykırı aramalar: CMK m.116-119 hükümlerine aykırı olarak yapılan konut, iş yeri veya araç aramaları sonucu elde edilen deliller geçersizdir.

  • Usulsüz telefon dinlemeleri ve teknik takip: Mahkeme kararı olmadan yapılan veya süresi geçmiş dinleme ve izleme kararlarıyla elde edilen deliller mahkemede kullanılamaz.

  • Zorlama ve baskı ile alınan ifadeler: İşkence, tehdit veya psikolojik baskı altında alınan sanık veya tanık ifadeleri hukuka aykırı sayılır.

  • Muhbir veya gizli tanık beyanlarına dayalı hukuka aykırı işlemler: Yalnızca gizli tanık beyanına dayanarak yapılan operasyonlar, hukuka aykırı delil sorununu ortaya çıkarabilir.


4. Yargıtay Kararları Işığında Hukuka Aykırı Deliller


Yargıtay, hukuka aykırı delillerin kullanılması halinde mahkumiyet kararlarını sıklıkla bozmakta ve hukuka uygun yargılamanın gerekliliğini vurgulamaktadır:


  • Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2021/4321 E., 2022/5678 K.: Sanığın evinde yapılan aramanın arama kararı olmadan gerçekleştirilmesi nedeniyle ele geçirilen uyuşturucu maddelerin hukuka aykırı delil olarak kabul edilmesine ve sanığın beraatine karar verilmiştir.


  • Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/7890 E., 2020/4567 K.: Yetkisiz telefon dinlemesine dayanılarak yapılan operasyon sonucunda elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağı belirtilerek, mahkumiyet kararı bozulmuştur.


  • Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 2021/5674 E., 2022/3421 K.Polis ekipleri, ihbar üzerine sanığın evine mahkeme kararı olmadan girmiş ve arama yaparak uyuşturucu madde bulmuştur. Yargıtay, aramanın usulsüz yapıldığını, Anayasa’nın 38. maddesi gereği hukuka aykırı delillerin yargılamada kullanılamayacağını belirterek sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğini ifade etmiştir.


  • Yargıtay 20. Ceza Dairesi, 2020/4123 E., 2021/7890 K.Sanığın telefon görüşmeleri mahkeme kararı olmaksızın dinlenmiş ve uyuşturucu ticareti yaptığı iddiasıyla dava açılmıştır. Yargıtay, telefon dinlemenin yasal prosedüre uygun yapılmadığını belirterek bu delilin yok hükmünde olduğuna ve sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.


  • Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 2019/6543 E., 2020/5432 K.Sanığın üzerinde yapılan aramada uyuşturucu madde bulunmuş, ancak arama için hakim veya savcıdan önceden alınmış bir karar olmadığı tespit edilmiştir. Yargıtay, hukuka aykırı arama nedeniyle elde edilen delillerin mahkumiyet için kullanılamayacağını belirterek sanığın beraatine karar verilmesini istemiştir.


  • Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 2018/7321 E., 2019/2765 K.Polis memurlarının sanığı takip ederek evine baskın düzenlediği, ancak bu süreçte hakimden alınmış bir arama kararı bulunmadığı anlaşılmıştır. Yargıtay, kişilerin özel hayatına keyfi müdahale edilemeyeceğini vurgulayarak, elde edilen delillerin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle sanığın beraatine karar vermiştir.


  • Yargıtay 20. Ceza Dairesi, 2017/4983 E., 2018/6542 K.Sanığın aracında yapılan aramada uyuşturucu madde bulunmuş, ancak sanığın araç aramasına rızasının olmadığı ve polisin önceden bir arama izni almadığı belirlenmiştir. Yargıtay, hukuka aykırı arama sonucu elde edilen delillerin yargılamada kullanılamayacağını ifade ederek sanığın beraatine hükmetmiştir.


Bu kararlar, delillerin usulüne uygun toplanmaması halinde mahkemelerin mahkumiyet kararı veremeyeceğini ve sanıkların beraat edebileceğini göstermektedir.


5. Sonuç


Uyuşturucu madde ticareti suçunda mahkumiyetin kesinleşmesi için delillerin hukuka uygun yollarla elde edilmiş olması zorunludur. Hukuka aykırı deliller, sanığın adil yargılanma hakkının ihlali anlamına gelir ve ceza yargılamasının temel prensiplerine aykırıdır. Bu nedenle, mahkemeler hukuka uygunluk denetimi yaparak sanık hakkında mahkumiyet kararı verirken yalnızca yasal yollarla elde edilen delilleri dikkate almalıdır. Aksi takdirde, mahkumiyet kararı bozulabilir ve sanık beraat edebilir.


UYUŞTURUCU MADDE TİCARETİ SUÇUNDA ETKİN PİŞMANLIK


1. Etkin Pişmanlık Nedir?


Etkin pişmanlık, suç işleyen kişinin, suçun ortaya çıkmasından önce veya sonra yetkili mercilere bilgi vermesi, suçun aydınlatılmasına katkı sağlaması veya suç ortaklarını ifşa etmesi durumunda, cezasının hafifletilmesi veya tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) m.192 kapsamında düzenlenen etkin pişmanlık hükümleri, uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarında da uygulanmaktadır.


2. Etkin Pişmanlık Hükümlerinden Yararlanma Şartları


TCK m.192'de uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları için etkin pişmanlık hükümleri üç farklı duruma göre düzenlenmiştir:


A) Suç İşlenmeden Önce Yetkililere Haber Verme (TCK m.192/1)


  • Şüpheli veya sanık, uyuşturucu madde ticareti suçu işlenmeden önce yetkili makamlara başvurarak suçu ve failleri ihbar ederse, hakkında ceza verilmez.

  • Bu durumda, ihbar edilen kişiler veya suçun işleneceği yerle ilgili gerçek ve somut bilgiler verilmelidir.

  • Yetkili makamlar, verilen bilgiler sayesinde suçun işlenmesini önleyebilmelidir.


B) Suç İşlendikten Sonra Yetkililere Yardım Etme (TCK m.192/3)


  • Suç işlendikten sonra sanık, uyuşturucu madde ticaretiyle ilgili yetkili makamlara ihbarda bulunursa ve soruşturma ile kovuşturmanın genişletilmesine katkı sağlarsa, cezasında indirim yapılır.

  • Örneğin, sanık, uyuşturucu maddeyi temin ettiği kişileri veya suç ortaklarını açıklarsa, mahkeme tarafından cezada indirim uygulanabilir.


C) Suç İşlendikten Sonra Uyuşturucu Maddeyi Yetkililere Teslim Etme (TCK m.192/2)


  • Kişi, ele geçirilmemiş olan uyuşturucu maddeyi kendiliğinden yetkililere teslim ederse, ceza verilmeyebilir.

  • Ancak bu durum, kişinin uyuşturucu ticareti suçunu işlememiş olması halinde geçerlidir. Eğer ticaret suçunu işlemişse, yalnızca cezada indirime gidilir.


3. Etkin Pişmanlık Hükümlerinin Avantajları


Uyuşturucu madde ticareti suçu, TCK m.188 kapsamında 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılan ağır bir suçtur. Ancak etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıldığında şu avantajlar sağlanabilir:


Cezadan tamamen kurtulma (Eğer suç işlenmeden önce yetkililere haber verilmişse).

Cezanın önemli ölçüde hafifletilmesi (Eğer suç işlendikten sonra yardımcı olunmuşsa).

Mahkeme tarafından daha hafif bir yaptırım uygulanması (Örneğin, denetimli serbestlik, erteleme veya adli para cezası gibi seçeneklerin değerlendirilmesi).


4. Etkin Pişmanlık Hükümlerinden Yararlanma Usulü


  • Sanık veya şüpheli, doğrudan Cumhuriyet Başsavcılığına, kolluk kuvvetlerine veya mahkemeye başvurmalıdır.

  • İfade sırasında veya mahkeme aşamasında etkin pişmanlık talebinde bulunabilir.

  • Sanığın verdiği bilgilerin doğru, tutarlı ve soruşturmayı genişletmeye uygun olması gereklidir.

  • Eğer ihbar edilen kişiler veya bilgiler eksik ya da yanlışsa, etkin pişmanlık hükümlerinden tam olarak yararlanılamaz.


5. Örnek Yargıtay Kararları


  • Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/7456 E., 2022/5682 K.: Sanık, suç ortağının kimlik bilgilerini ve uyuşturucu maddeyi temin ettiği adresi bildirerek soruşturmanın ilerlemesine katkı sağlamış, mahkeme tarafından cezasında indirim uygulanmıştır.

  • Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2020/3245 E., 2021/6789 K.: Sanık, uyuşturucu maddeyi satın aldığı kişiyi ve saklandığı yeri açıklamış, ancak bilgilerin yeterli olmaması nedeniyle sadece takdiri indirim uygulanmıştır.


6. Sonuç


Uyuşturucu madde ticareti suçundan yargılanan bir kişi, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak cezasının hafifletilmesini veya tamamen kaldırılmasını sağlayabilir. Ancak bunun için, yetkililere doğru ve kapsamlı bilgi verilmesi, suçun aydınlatılmasına katkı sağlanması ve mahkemenin değerlendirmelerine uygun bir savunma yapılması gerekmektedir.





Comments


bottom of page